Popüler kültür insanıyım, o zaman bilirkişiyim

Geçen hafta bir programdaydı Gani Müjde. Bilirkişiydi, konuşuyordu senaryodan, dizilerden, televizyonculuktan, mizahtan, yazmaktan. Zannedersiniz ki Türk televizyon tarihinin en iyi dizileri, filmleri elinden çıkmış.

Bir dönem yenilikçi olup -özellikle mizah alanında- ünlenmiş kişiler, hala piyasada. 90’lardaydı sarhoş taklitlerine gülmeler, dil sürçmelerine kahkaha atıp, ciddi bir sohbete kulak misafiri olurken, yanlış anlayıp bunu cinsel ilişki konuşması olarak algılamalar. Levent Kırca, Nejat Uygur gibi efsaneler, 2000’lere bu yüzden taşınmadı. Teknoloji gibi, mizah anlayışı da hızla değişiyor, gelişiyor. Adapte olursan ne ala, olamazsan güle güle…

Peynir Gemisi o dönemin en iyi mizah yazılarını barındırıyordu. 36 program ve dizide imzası oldu. 12 kitap, 6 sahne gösterisi, 3 film, 2 Tiyatro oyunu, yazdı. 6 program sunuculuğu ve 17 ayrı kurumda yazı yazmış birisi olarak şu an için 53 yaşında olan Gani Müjde’nin ne kadar verimli olduğu ortada. Düşünün ki, dünyadan ve yeniliklerden haberdar olmak için hem okuyacaksınız, hem izleyeceksiniz, hem kendinizi geliştireceksiniz, hem de yazacaksınız… Android olunsa bir nebze. Tükenmezkalem isminde yarattığı şirketinin üzerinden kazandığı kariyer, ün ve para.

Bayanlar Baylar, Selena, Pis Yedili, Harem gibi başlıca işlere imza atan; Arabesk kendi döneminde tuttuğu için, Kahpe Bizans gibi bir örneği yazan kişinin bu kadar el üstünde tutulması ilginç değil. Sadece popüler kültür ve alt kültüre hizmet eden bir kişi olan Gani Müjde’nin Amerikan ve İngiliz komedi dizilerini övüp, “Türkiye’de böyle işler yapmanın imkanı yok,” demesi biraz ilginç. İlginç çünkü kendisinin duran saat misali, bir kaç kaliteli işi var; ilginç çünkü kaliteye dair bir çabası dahi gözlemlenebilmiş değil.

Türkiye’de yabancı diziler gibi işler çıkartmanın imkanı yok,” diyorsa bir insan ve bunu da Gani Müjde gibi piyasada ismi olan birisi diyorsa, bu demektir ki, “Ben de yapabilirim ama yapmıyorum/yapamıyorum/yaptırılmıyorum,” ya da “Türk insanının zekası bu tür işleri kaldırmaz.”

Direniş zekası bize gösterdi ki, kimse aptal değil. Gani Müjde’nin dediği gibi o diziler, projeler yapılamaz, izlenemez durumda hiç değil. Gençler alternatif şeyler arıyor ve kanallarını yaratıyorlar. Sadece o ve onun gibiler bizlerin zekasını küçümsercesine yazmaya devam ettiği ve alternatifler üretmediği sürece, bunun yapılamaz olduğu varsayımı ortada duracak.

Gani Müjde ilk zamanlarda piyasa da yer edinmek, kabul görmek ve süreklilik sağlamak açısından pek çok piyasa işi yapmış olabilir. Piyasa ismi olmadığı için iyi işleri okunmadan çöpe atılmış ve yok olmuş benim gibi ümitsiz senarist dolu ve yeni kişilerin çok az alternatifi var. Bunlardan birisi de, piyasa işi yapmak ve okunması için dua etmek. Çünkü yeni senaristlerin amacı, iyi iş çıkartmak için, önce piyasa işleriyle piyasaya adım atıp kendini kabul ettirmek. Sistem bu.

Türkiye’de Amerikan İngiliz dizileri tadında dizilerin çıkması değil ilginç olan, zamanında Peynir Gemisi zekasını ortaya çıkartmış bir zekanın, para/şöhret büyüsüne bu kadar kolay kapılıp ardı arkası kesilmez şekilde popüler kültür dizileri/filmleri yazıp, “Türkiye’de iyi iş yapılamaz,” noktasına gelmektir. Bu, ya işin kolaycılığına kaçmaktır ya da ortada Peynir Gemisi zekası hiç olmamıştır.

Popüler kültür insanlarının bilirkişi gibi davranmasına izin verdiğimiz sürece, o şekilde yönlendirilip, o şekilde yönetilmek kaçınılmaz sonumuz olacak. Gerçek bilirkişileri ise asla tanıyamayacağız…

Tansu Yalkın

Yorum bırakın